Etiket: filtre

  • Kompakt Filtre Nedir ?

    Kompakt Filtre Nedir ?

    Kompakt Filtre
    Farkı Ölçülerde Kompakt Filtreler

    Sabit cepli filtreler olarak da isimlendirilen kompakt filtreler, cam lifinden mamul filtre kâğıdı ile mini pileli olarak üretilmiştir. Cam lifinden mamul filtre kâğıdı termo-plastik ayırıcılar ile birbirinden ayrılarak pilelenmiş ve V şeklinde cepler oluşturan plastik kasa içerisine yerleştirilmiştir. Bu modelde sıkıştırılmış pileli filtreler oldukça hafif olmakla birlikte montajı da oldukça kolaydır. Kullanım sonrası yakılarak imha edilebilirler.

    Sabit cepli filtreler, havalandırma sistemlerinde kullanılırlar. Hijyenik klima sisteminde ise büyük taneciklerin tutulması ve HEPA filtrenin korunması amacıyla klima santralinin içine monte edilirler. Sabit cepli filtreler G4 (EU4) – F5 (EU5) – F6 (EU6) – F7(EU7) – F9(EU9) sınıfında filtreleme yaparlar.

    Şekil-1 Kompakt filtre (V Şekilli)

    Torba ( Hassas ) FiltrelerEN 779 Sınıfı
    F540 ≤ Em < 60
    F660 ≤ Em < 80
    F780 ≤ Em < 90
    F890 ≤ Em < 95
    F995 ≤ Em
    Em % : F5 – F9 sınıfındaki hassas filtreleri için ortalama verim
  • Torba Filtre Nedir ?

    Torba Filtre Nedir ?

    torba filtreler

    Verimliliklerine Göre Filtre Renkleri

    Hava filtre sınıfında olan ve 3 katmanlı olan bir malzemeden üretilen torba filtreler, bu katmanlar sayesinde ince ve kaba tozu yüksek seviyede tutma gücüne sahiptir. EN 779 standartlarına göre F5-F6-F7-F8-F9 verimliliğinde sentetik elyaf malzemeden imal edilmektedir. Galvaniz veya plastik çerçeveden imal edilmektedir.
    Torba filtreler, havalandırma sistemlerinde kullanılırlar. Hijyenik klima sisteminde ise büyük taneciklerin tutulması ve HEPA filtrenin korunması amacıyla klima santralinin içine monte edilirler.

    Torba Filtreler Hastaneler, ilaç fabrikaları, kimya tesisleri ve elektronik sanayisi gibi yüksek verimlilikte filtrasyon sistemlerinde ön filtreden sonra hassas filtrasyon amacıyla kullanılmaktadır.

    Torba filtre
    F6 Verimlilikte Torba Filtre
  • HEPA ve ULPA Filtre Nedir ?

    HEPA ve ULPA Filtre Nedir ?

    Hepa filtre

    HEPA’ nın açılımı High Efficiency Particulate Arresting‘dir. Yüksek etkinlikte tanecik yakalayıcı anlamına gelir. HEPA filtreler, %85 ve üzerinde, 0,3 mikrona kadar havada bulunan tanecikleri havadan arındırabilen filtrelerdir.

    HEPA filtrelerden daha hassas ve %99,99 oranına sahip olan filtrelere ise ULPA filtre denir. HEPA ve ULPA filtreler bakım gerektirmeyen, özel liflerden oluşan ve kâğıda benzer bir yapıya sahiptir. Bu filtrelerin belirli bir zaman dilimi içerisinde yenisi ile değiştirilmesi gerekir. HEPA ve ULPA filtreler kullanıldığı ortam havası kirliliğine ve kullanım sıklığına bağlı olarak en geç 6 ayda bir değiştirilmelidir. Günümüzde ameliyathanelerde, hastanelerde ve temiz oda uygulamalarında filtreleme performansı, güvenirliliğinden ve bakım gerektirmeyen yapısından dolayı HEPA ve ULPA filtreler kullanılmaktadır. HEPA ve ULPA filtrelerin MDF, plastik veya metal çerçeveli modelleri mevcuttur. HEPA, ilk olarak 1950’li yıllarda ticarileştirilmiştir. Bu orjinal terim tescilli bir marka haline geldikten sonra yüksek verimli filtreler için genel bir terim haline gelmiştir.

    hepa ve ulpa

    TABLO-1 HEPA filtre standartları

    Ē% @ 0.3 µmHepa Filtreler (EN 1822)Ē% @ 0.3 MPPS
    ≥ 95H10≥ 85
    ≥ 98H11≥ 95
    ≥ 99.99H12≥ 99.5
    ≥ 99.997H13≥ 99.95
    ≥ 99.999H14≥ 99.995

    TABLO-2 ULPA filtre standartları

    Ē% @ 0.12 µmUlpa Filtreler (EN 1822)Ē% @ 0.3 MPPS
    ≥ 99.9995H15≥ 99.9995
    ≥ 99.99995H16≥ 99.99995
    ≥ 99.999995H17≥ 99.999995
    Ē% : H10 – U17 sınıfındaki HEPA ve ULPA filtreler için ortalama verim MPPS: Filtrelerin en çok geçirdiği tane boy

    Kaynak: Deneysan

  • iç hava kalitesi

    iç hava kalitesi

    İç Hava Kalitesi Havalandırmaya Olan İhtiyaç;

          Havalandırma herhangi bir bölüme doğal çekim veya mekanik güç kullanarak içeri hava verme, dışarı hava atma ve bölümdeki havanın yenilenmesi işlemine denir.

    Kapalı bir bölümde bulunan;

    • Canlılar: Solunum, terleme, ısı yayma, sigara dumanları ve diğer nedenlerle,
    • İşletmeler: Çalışma esnasında çıkan zararlı toz, gaz, kokular nedeniyle,
    • Depolar: Gıda ve benzeri maddelerin çıkardığı koku, ısı,

    dolayısıyla bozulan bölüm havasının dışarı atılması, yerine temiz havanın verilmesi gereklidir.

          3194 sayılı İmar Kanununda evlerin yeterli aydınlıkta ve havalandırılabilir olması şart koşulmaktadır. Ayrıca iş yerleri ve fabrikalarda gerek ilk kuruluş esnasında ve gerekse daha sonra yapılan denetimlerde işçi sağlığı ve iş güvenliği yönünden birçok ortamda havalandırma yapılması istenmektedir.

          1970’lerde “hasta bina sendromu” olarak tanımlanan hava geçirmeyen bina tasarımları, çeşitli kaynaklardan gelen iç mekan kirleri, çevre dumanları, biyolojik kirleticiler, bazı bina malzemeleri, vb. artık temizlenememektedir. Bu tür kirlilikler teneffüs edildiklerinde veya yutulduklarında salığı tehdit etmektedirler. Son 20 sene içerisinde 1.25 milyondan fazla “sızdırmaz bina” inşa edilmiştir ve bunların tümü de iç mekan hava kalitesi (IAQ) sorunları için potansiyel problemler oluşturmaktadırlar.

           Amerikan Çevre Koruma Kurumu (EPA) iç mekan hava kalitesini, dünyadaki en önemli beş çevre konusundan biri olarak değerlendirmektedir. EPA’ya göre kötü iç mekan hava kalitesine yol açan unsurlardan bir çoğu daha önce zararsız olduklarını düşündüğümüz hususlardan kaynaklanmaktadır: Halılardan, ahşap mobilyalardan, büro donanımlarından, deodorantlar ve temizlik maddelerinden çıkan gazlar. Kurum aynı zamanda klima cihazı kökenli maya ve bakterileri önemli ölçüde zararlı olduklarını ortaya koymuştur.

                Yine Amerika’da Ulusal İş Güvenliği ve Sağlık Kurumunca yapılan araştırmalarda halka açık binaların %30’unda iç mekan kirliliği tespit edilmiştir. 1992 yılında laboratuvar birlikleri, İş Güvenliği ve sağlık Kurumu tarafından çalışanları hasta bina sendromuna karşı koruyacak kuralları tanımaya zorunlu bırakılmışlardır.

                Ulusal İş Güvenliği ve Sağlık Kurumunun ve diğer resmi ve özel sektör kurumlarının son on yıl boyunca gerçekleştirdikleri araştırmalar sayesinde sorun gözler önüne serilmiştir. Yapılan çalışmaların %52’sinde iç mekan havası kirliliğinin yetersiz havalandırmadan (yetersiz taze hava girişi ve düşük oda hava hareketi) kaynaklandığı belirlenmiştir.

           Yüksek bir “iç mekan hava kalitesi” sağlamak , HVAC sistemlerinin hemen hemen hepsinin temel amacıdır. Bu makale çerçevesinde “iç mekan hava kalitesi” ne yüklenen anlam itibariyle, “yüksek iç mekan hava kalitesi” ; ortam havasının ısıl karakteristiklerinin ve ortam havası içinde bulunan
    organik veya kimyasal kirleticilerinin, insan konforu ve sağlığı için gerekli olan sınırlar içinde tutulmasını tanımlamaktadır.

         ISIL KARAKTERİSTİKLER:

         Ortamın ve ortam havasının, konfor ve kişisel  performans için gerekli olan, insan vücudundan ışıl enerji atma işlemini etkileyen parametreleri ısıl karakteristikler olarak adlandırılmaktadır.

         Kuru termometre sıcaklığı
         Bağıl nem
         Ortamdaki hava hareketi
         Sıcaklığın homojen olup olmaması

         ışınım yüzeylerinin sıcaklığı  ısıl karakteristikler arasında sayılmaktadır.

         Diğer faktörlerin yanında ,bu karakteristikler ;sıcaklık ve nem kontrolünün ,besleme havasının ortama verilme şeklinin (hava dağıtım sisteminin) ,oda yüzeylerinin sıcaklıklarının , ortam ve çevresi arasındaki ısı transferinin dinamiğinin ve konstrüksiyonun “sıkılığının” (enfiltrasyon özelliklerinin )doğal bir fonksiyonudur.


         KİRLETİCİLER:

         Hava ,bilindiği üzere, % 78 azot ,%21 oksijen ve %1 de ,aralarında karbondioksit gibi gazların ve çeşitli kimyasal bileşiklerin bulunduğu “diğer” gazlardan oluşmaktadır.İç mekan kirleticileri şu üç
    kategoriden birisi içerisinde değerlendirilebilmektedir.

    Kategori 1; Ortam içerisinde üretilen kirleticiler – Bu tür kirleticilerin genellikle ortam içerisinde belirlenebilir bir kaynakları vardır.Ortam içerisindeki insanlardan kaynaklanan karbondioksit ,biyolojik kokular ve sentetik aromalar ;sigara dumanı; yapıştırıcılardan ve diğer maddelerden kaynaklanan uçucu organik bileşikler ;çözücüler ve temizlik maddeleri ;proses veya depolama menşeili kimyasallar ; ve pişirme esnasında oluşan kokular bu kategori içinde yer almaktadır.

    Kategori 2; Ortam içerisine verilen çevresel kirleticiler –Bu tür kirleticiler ele alınırken, öncelikle kirleticinin tipi ,ardından ortama giriş yolları araştırılmalıdır.Karbondioksit ,sülfürdioksit, endüstriyel
    kimyasallar ve çözücüler bu grupta yer almaktadır. Bu kirleticilerin ortama ulaşmakta izledikleri en yaygın yol ise;

    • Pencere ve kapı gibi ,belirli bir amaca hizmet eden bina açıklıkları ,
    • Pencere kenarlarında meydana gelen sızıntılar gibi , belirli bir amaca hizmet etmeyen bina açıklıkları ,ve
    • Havalandırma sisteminin kullandığı dış hava olarak sıralanabilir.

    Kategori 3; Ortam içerisinde üreyen organik kirleticiler –Bu tür kirleticiler en yaygın, en tehlikeli ve ne yazık ki en az anlaşılan grubu oluşturmakla beraber , yüksek nem ve uygun sıcaklıkların olduğu bölgelerde ortaya çıkmaktadır. Bu kirleticilerin genel formları mikroplar ve küf olarak sayılabilir. Bir HVAC sisteminde bu üç kategorideki kirleticiler birbirlerinden farklı bir şekilde ele alınmak zorunda olduğundan, Kategori 1 ,2 ve 3 kirleticiler olarak adlandırılmaktadır.

    FİLTRELER

         FİLTRE SEÇİMİ VE VERİMİ

         Filtre seçiminde dikkate dilecek birinci nokta filtre kullanılacak yerde arzu edilen hava temizliğidir. Filtrenin havayı temizleme etkinliğini tarif etmek için genel olarak kullanılan standart, ASHRAE 52-76 ve/veya EUROVENT 4/5/BS6540 test metodudur. Bu test metodu ile iki çeşit değer tanımlanır:

    Toz Tutma:Filtrenin büyük ve ağır parçaları tutma yeteneği. Bu değer, filtrenin tuttuğu toz parçacıklarının ağırlık yüzdesi olarak açıklanabilir. Toz tutma, kaba ve ön filtrelerle ölçülür.

    Verimlilik: Filtrenin küçük ve hafif parçacıkları, esas olarak da karbonu tutma etkinliği. Bu değer ise, tozun lekeleme (rengi bozma) testi ile belirlenir. Verimlilik terimi orta ve yüksek verimlilikteki filtreler için kullanılmaktadır.

          Hepa, Ulpa, Mega, filtreler gibi daha yüksek verimli filtreler için Sodyum Alevi testi (EUROVENT 4/4/BS 3928) ve DOP testi gibi başka metotlar kullanılmaktadır. Bu metotlarda özellikle 0.3 mm çapındaki çok küçük parçacıklar için verimliliği saptamak üzere test aerosolleri kullanılmaktadır.

           FİLTRE TİPLERİ

           Filtreleri, kullanılan elemanlara göre metal, elyaflı ve elektrostatik olarak üçe ayırmak mümkündür.

    Metal Filtreler: Deterjanla sıcak suda yıkanabilen yüksek kapasiteli, düşük dirençli, bozulmayan metal filtreler, mutfaklarda ve benzeri uygulamalarda kuru olarak kullanılmaktadır. Alternatif olarak bu filtreler çarpma ve yağa yapışma prensibi ile toz tutacak şekilde yağla kaplanabilir.

    Elyaflı Filtreler: Yapışkan madde kaplı tip ve kuru tip olmak üzere iki sınıfa ayrılırlar. Yapışkan madde kaplı filtreler levha şeklinde yassı plakalar halinde yapılır ve bu filtreler kaba filtrelerden seyrek şekilde sıkıştırılarak yapılır. Filtre elyafları yağ ve benzeri akıcı bir madde ile kaplanır ve bu madde tozların lif yüzeyine yapışmasını sağlar. Kuru tip filtrelerde, filtre elyafı tozun yapışmasına yardım eden madde ile kaplanmaz. Filtre malzemesi olarak cam yünü, selülozik toz filtreleri, yün keçe, asbest ve sentetik elyaflar gibi malzemeler kullanılır.

    Elektrostatik Tip Hava Filtreleri: Bu filtreler, toz ve benzeri parçacıkları tutmak için, elektrostatik yükle yönlendirme prensibine göre çalışırlar. Toz zerrecikleri elektrik ile yüklenmekte ve iyonize olan zerreler ters kutuplu metal plakalar tarafından yakalanmaktadır. Verimleri %90’nın üzerindedir. İyonize plakalı tip ve filtre elemanı yüklenmiş iyonize olmayan tipleri bulunmaktadır. Tutulan bu tozlar iyonize plakalı tiplerde, belli aralıklarla sıcak su püskürtülerek temizlenir. Filtre elemanlı tiplerde ise kirlendiğinde eleman değiştirilir.

         Filtreleri, yine bağlantı şekline göre sınıflandırmak mümkündür:

    Döner Filtreler: Bir tahrik motoruyla filtreye verilen filtre malzemesi, toz yükünü aldıktan sonra kirli tarafa sarılır. Filtre malzemesi, manuel olarak kontrol edilerek, otomatik zamanlama yapılarak, fark basınç anahtarı kullanılarak veya optik okuyucu yardımıyla belli aralıklarla hareket ettirilir.

    Panel Filtreler: Bu filtreler katlanmış olarak arttırılan filtre elemanları bir panel çerçeve içine konurlar. Bu şekilde değiştirilmeleri ve yerine takılmaları kolaylaşmış olur.

    Torba Filtreler: Filtre tasarımı ceplerin tamamen şişince her birisinin arasında eşit aralık kalmasını sağlamakta ve filtre, hava akımına karşı düşük direnç oluşturmaktadır. Tozun torbaların derinliği boyunca her noktada yakalaması nedeniyle filtrenin toz tutma kapasitesi maksimuma çıkarılmıştır. Bu filtrenin tipinin tek olumsuz yönü çok yer kaplamasıdır.

    Kompakt Filtreler: Torba filtrelere benzerler. Ancak filtre çerçevesi ve gövdesi polistrenden imal edilmiş olup, bu nedenle hasara karşı son derece dayanıklıdır.

    Filtreleri, süzme verimine göre şu şekilde sınıflandırabiliriz:

    Kaba Filtreler: Süzme verimleri Eurovent sınıfı EU-1 ila EU-4 arasındadır. Filtre elemanları metal, cam yünü, pamuk ve sentetik lif karışımı malzemelerden oluşur.

    Orta Verimli Filtreler: Süzme verimleri EU-3 ila EU-9 arasındadır. Cam yünü ve sentetik liflerden yapılmışlardır. Torbalı ve kompakt filtreler bu sınıfa girerler.

    Yüksek Verimli Filtreler: Süzme verimleri EU-10 ila EU-14 arasındadır. Özel selülozik filtre elemanlarından yapılırlar. HEPA( high efficiency pleated air filters), ULPA, VHSI ve MEGA filtreler bu sınıfa girmektedir.

    iç hava kalitesi

    HAVALANDIRMA HAVASI


         Doğru bir şekilde tasarlanıp işletildiğinde ,Kategori 1 kirleticilerini seyreltmek amacıyla dışarıdan alınan havanın sisteme verilme noktası olarak, iklimlendirme cihazından önce yer alan “karışım hacmi” kavramı, 50 yıl öncesinin basit sistemleri için “kusursuz bir şekilde” geçerli bir kavram olabilir .Bununla beraber , günümüz sistemlerinin karmaşıklığı düşünüldüğünde, bu kavram teknik açıdan pek de yeterli değildir. Günümüz binaları çoklu zonlamaya ve %100 soğutma yükünü sıfıra indiği ve ardından
    sıfır olan ısıtma yükünün %100 değerini ulaştığı çalışma oranlarına ihtiyaç duymaktadır. Aynı sistem , çoğu durumda ,, yılın belirli bir zamanı sıcak ve nemli bir iklimde çalışırken, yılın başka bir zamanında çok soğuk bir iklimde çalışmak zorundadır.       Eğer bu değişken şartlar altındaki psikrometrik kontrol gereksinimleri analiz edilirse bu gereksinimler altındaki “karışım hacmi” nin pek de mükemmel olmadığı sonucu ortaya   çıkacaktır. Bununda ötesinde ,bu teknolojiye olan güvenimiz, iklimlendirme sistemlerinde ve klimatize binalarda mikrobiyal kirliliğin oluşmasının (kategori 3) temel nedenlerinden birisidir. Çoğu durumda, ısıl konfor eksikliği basit bir şekilde iklimlendirme teknolojisinin bir “sınırlaması” olarak kabul edilmiştir.

    Havalandırma havası çerçevesinde şu tanımlar geçerlidir:

    1) Havalandırma “havası” ortam içerisindeki kirleticilerin seviyesinin belirli bir değere indirmek için, ortama dışarıdan verilen havadır.

    2) “Nemli iklim ,” dış havadaki buhar basıncının ortam tasarım buhar basıncını yılın herhangi bir zamanında geçtiği bir iklimdir.

         ALTERNATİF:

         İklimlendirme sistemi kurulacak bir binanın , yazın sıcak ve nemli (35 C kuru termometre / 25 C y.t.) kışın ise soğuk ve kuru iklime sahip bir bölgede olduğunu düşünelim. Bina konstrüksiyonunun fazlasıyla sıkı olduğunu ( enifiltrasyonun çok düşük olduğunu ) ve havalandırmanın ortam sıcaklığının kontrolünden tamamen bağımsız olması gerektiğinin ve nem alma işleminin ,ortamdaki diğer ısıl konfor şartlarını sağlayan cihaz veya sistemle yapılmayacağını da belirtelim.

         ORTAM SICAKLIĞININ KONTROLÜ: HVAC mühendislerinin hemen hemen hepsi, bu kabuller altında ısıl konfor sağlamanın oldukça basit ve ucuz olduğunu düşünecektir. Gerekli olan, etkin bir hava dağıtım sistemi ve aşağıdaki eşitliğe bağlı olarak tasarlanmış duyulur soğutma ve ısıtmadır.

         Q =( cfm) (1.08) (delta t)

         Q: duyulur ısıtma veya soğutma yükü , Btu/h

         Cfm= hava sirkülasyon debisi

         Delta t=besleme havası ve oda havası arasındaki sıcaklık farkı ,F

         Eğer bu tasarım birden fazla, zon kontrolüne hizmet eden merkezi bir fan sistemi ile yapılacak olsaydı değişken hava debili bir sistem (VAV) kullanılabilirdi. Gerek duyulacak yegane kontrol mekanizması, soğutma bataryasının vanasını kontrol eden basma tarafı termostatı olacaktı. Nem alma işlemi ayrı olarak sağlandığı için batarya temel olarak “kuru” çalışabilecek ve deşarj havasının sıcaklığı , soğutmaya en çok ihtiyaç duyan zon için gerekli olan sıcaklığa göre ayarlanabilecekti. Gerek duyulduğu takdirde veya kış aylarında ortamın ısıtılmasını sağlamak amacıyla VAV terminalleri, hava dağıtım sisteminin gereksinimlerine yardımcı olacak şekilde yeniden ısıtma opsiyonu ile donatılabilirdi. Isıtması olmayan herhangi bir zonun bu tür bir yeniden ısıtmaya ihtiyaç duyup duymayacağı,
    dinamik yük analizi ile belirlenebilir.

         Klima santralinden oda kontrolüne kadar bu tür bir sistem oldukça basit ve ucuzdur. Minimum seviyede komponent ve minimum seviyede kontrol noktası kullanmaktadır.

         Benzer bir başarı ve basitlikle ,başka sistemlerin kullanılması da elbette ki mümkündür. Nem almaya veya havalandırmaya gerek duyulmadığından dolayı, on- off veya orantı kontrol algoritması uygulayan herhangi bir sirkülasyon sistemi, hava dağıtımı iyi bir şekilde sağlandığı sürece , etkin bir şekilde çalışmaya devam edecektir.

         Değişken kapasiteli difüzörler , fan –coil üniteleri, ısı pompası üniteleri, radyant ısıtma veya soğutma panelleri veya sirkülasyonlu PTAC üniteleri bu tür sistemlere örnek olarak gösterilebilir. Bu sistemlerin hepsi yalnızca duyulur ısıtma veya soğutma sağlayacağından dolayı, kategori 3 kirleticilerinin üreyebileceği uygun bir ortamın, günümüz sistemlerinde olduğu gibi “istemeden de olsa” ,yaratılması olasılığı da ortadan kalkmış olacaktır.

    Bu sistem , hangi formda olursa olsun ,ortam sıcaklık kontrol (OSK) sistemi olarak adlandırılabilir.

        NEM KONTROLU VE HAVALANDIRMA:

        Nemli iklime sahip bölgelerde bulunan günümüz binalarının iklimlendirme sorununun teorik olarak analiz edilmesi, dışarıdan alınan havanın şartlandırılması ve iç mekan nem oranının kontrol edilmesi arasında doğal bir bağ olduğunu ortaya koyacaktır.

    İç Hava Kalitesi Nemli bir iklimde bulunan binalar için şunları değerlendirmek gerekir

        Binaların çoğunda, iç ortamlarda bulunan su buharının temel kaynağı sisteme alınan dış havadır.
    Eğer şartlandırılmamış dış havanın ortama girişi engellenebilirse, ortam içerisinde meydana çıkan su buharı, yegane yük olacaktır. “Kuru” bir ortam kabul edilirse , mikrobiyal üreme için gerekli olan suyun
    tek kaynağı, herhangi bir yolla ,ortama verilmiş su buharı olacaktır.

         Ortama herhangi bir şekilde su buharı girişi yoksa, ve ortam içerisinde ortaya çıkan su buharı ortama verilen kuru hava ile alınabiliyorsa, ortamda mikrobiyal üremeyi destekleyecek nem olmayacaktır. Bu nedenle, nemli ve sıcak bir iklimde, dışarıdan alınan nemli hava, uygun
    bir şekilde nem alma işleminden geçirilmeden soğutulan ortama verilmemelidir. Bu çerçevede , “uygun nem alma işlemi” ,havanın çiy noktası sıcaklığı ortam havasının çiy noktasının altında veya ona eşit olacak şekilde havanın nem miktarının azaltılmasıdır. Havalandırma havası tamamıyla dışarıdan alındığı için, sonuç olarak bina içerisine verilen dış havanın tümü, ortam havasının istenen nem değerine eşit veya daha düşük olan spesific bir nem değerine (çiy noktası sıcaklığına ) indirilmelidir. Dış havanın şartlandırılması ve ortam neminin kontrolü arasındaki doğal bağ budur. Ortam sıcaklığının kontrolünün tartışıldığı önceki paragraflarda, çevresel konfor sağlamak amacıyla bir sistemin tasarlanmasında havalandırma gereksiniminin ve nem kontrolünün ayrı ayrı değerlendirilmesi hipotetik
    şartı kurulmuştu. Bu durumda, şimdiki adım bu şartın sağlanmasıdır. Bu noktada sirkülasyonlu ortam sıcaklık kontrol sistemlerinin, aşağıdaki özelliklere sahip olan başka bir hava şartlandırma ve dağıtım sisteminin gereğine başvurulur.

          Ortamın havalandırma gereksinimlerini karşılamak için gerekli olan dış havanın tümü, bu üniteye verilmelidir. Binaya giren havanın tümü, havalandırma –hava şartlandırma ünitesinden geçmektedir.
    Sıcak ve nemli havalarda VAC ünitesi ile binaya verilen havanın tümü, ortam içerisinde istenen çiy noktası sıcaklığına veya bu noktanın da altına inecek şekilde nem alma işleminden geçirilmelidir.
    Soğuk ve kuru havalarda ortamın nemlendirilmesi gerekiyorsa, nemlendirme işlemi tamamıyla VAC ünitesinde yapılmalıdır. Dış havadan partiküllerin ve kimyasalların temizlenmesi işlemi de, tamamıyla
    VAC ünitesinde gerçekleştirilmelidir.

          DAĞITIM SİSTEMİ;
          Şartlandırılmış havayı doğrudan hacimlere besleyen VAC ünitesinin binalarda kullanılmasında ihtiyaç duyulan şey, en basit haliyle, düşük kapasiteli kanallar ve hava dağıtım sistemidir.Hava miktarı ve hacim geometrisi kombinasyonunun uygun olduğu

    durumlarda , ortama verildiği şekli ile havalandırma havası, ısıl konforu sağlamak için gerekli olan hava hareketini
    yaratmakta yeterli olabilir.

         Tek bir VAC ünitesinin birden fazla ortam sıcaklık kontrol ünitesiyle beraber kullanıldığı durumlarda diğer bir yaklaşım ise, VAC ünitesinden çıkan havayı ortam sıcaklık kontrol ünitesinin dönüş hava akımına beslemektir.

         Bu tercihin iki dezavantajı bulunmaktadır:
         Gerek duyulan dış hava miktarı “çoklu ortam sendromu” nedeniyle artabilir.(ihtiyaç duyduğu dış hava yüzdesi en fazla olan oda, bu uygulamada karışımın olduğu noktadaki yüzdeyle yetinmek durumundadır.)
         Havalandırma havasının duyulur soğutma kapasitesi, ortam sıcaklık kontrol ünitesinin debi gereksinimini azaltacak şekilde, sirküle eden havanın soğutma kapasitesine eklenemez. Ama , ilk dezavantajı olası enerji etkisi haricinde, her iki durumda , ayrık dağıtım sisteminin ekonomisiyle
    dengelenebilecek yatırı maliyeti artışı olarak değerlendirilebilir.

        KARIŞIM HACMİ
        Karışım hacmi, şartlandırılmış “havalandırma havasının”, ortamın sıcaklığını ve nemini düzenlemek amacıyla şartlandırılmış sirkülasyon havasıyla simültane bir biçimde ortama verilmesi için, klima santraline eklenen bir cihazdır.
        Sorun:

       Çok – zonlu bir iklimlendirme ünitesinde, “havalandırma havasının” karışım hacmi vasıtasıyla sisteme verilmesi, sistem tasarım seçenekleri üzerinde bazı kısıtlamalar getirmektedir.

        Klima santralinin birden fazla hacmi beslemesi durumunda karışım hacmindeki dış hava / dönüş havası yüzdeleri, en yüksek dış hava oranına ihtiyaç duyan ortamın gereksinimine göre belirlenecektir.
    Dış havanın spesifik nem değerinin iç havanınkini geçtiği sıcak ve nemli iklimlerde, karışım hacmi sirkülasyon havasını nemlendirecektir. On – off veya by-pass kontrollü bir ünitede yukarıdaki durum sistemin ortamı nemlendirmesine neden olacaktır .
        Soğuk iklimlerde iç ortamın nemlenmesi, karışım havasının sıcaklığının iç mekan havasının çiy noktası sıcaklığının altına düşmesi durumunda , karışım hacminde zarar verici yoğuşmaya neden olacaktır.
        Dış havanın spesifik nem değeri iç havanınkini geçerse, havalandırma ve sirkülasyon havasının tümü , ortamın nem kontrolünü sağlamak için tasarım çiy noktası sıcaklığının altına soğutulmalıdır.
        Dış havada kimyasal filtrasyon gerektiren kirletici maddeler mevcutsa, kimyasal filtre karışım noktasından sonra yerleştirildiği için havalandırma ve sirkülasyon havasının tümünü filtre edecek şekilde boyutlandırılmalıdır.
        Sonuç:

        Sıcak ve nemli / soğuk iklimlerde, hava şartlandırma ünitesinden önce yerleştirilen ve dönüş havasının ve dış havanın karıştırılmasını sağlayan “karışım hacminin” kullanılmasının, temelde bazı eksiklikler gösterdiği ve bu çalışmada sunulan konseptin pratikte daha yararlı olacağıdır. Temel olarak bu konsept,

    1) Isılı konforun ve
    2) Kabuk edilebilir iç mekan hava kalitesinin güvenilir bir biçimde sağlanması için, iki sistemin kullanılmasını ön görmektedir. VAC sistemi %100 dış hava kullanan bir sistem olup, gerek duyulan “havalandırma havasının” tümünü sağlamalıdır. Dış havanın bina içerisine alındığı tek nokta olmakla birlikte, Kategori 2 kirleticilerinin binaya girişini engellemek için partikül ve gaz filtreleri içermeli ve ortam nem kontrolü de tamamen bu ünite vasıtasıyla sağlanmalıdır.
         Ortam sıcaklık kontrol ünitesi ise, duyulur ısıtma veya soğutma için tasarlanmalı ve nem seviyesi haricindeki ortam ısıl konfor parametrelerini kontrol etmek amacıyla kullanılmalıdır. Nem kontrolü tamamıyla VAC ünitesine bırakılmalıdır.
         Önerilen konsepte dayanan ve doğru bir şekilde tasarlanmış olan sistemler, genel iklimlendirme uygulamalarında veya sıcaklığın ve nemin hassas kontrolünü gerektiren uygulamalarda, daha düşük bir yatırım maliyetiyle, oldukça yüksek derecede iç mekan hava kalitesi ve ısı konfor sağlayacaktır.

    İç Hava Kalitesi – iklimlendirme.web.tr

  • Havalandırma Sistem Elemanları

    Havalandırma Sistem Elemanları

    Fan ve Fan Çeşitleri

    Fan, bir basınç farkı oluşturarak havanın akışını sağlayan cihazdır. Fanın hareketli elemanı olan çarkı, hava üzerinde iş yapar ve ona statik ve kinetik enerji kazandırır. Fanlar genel olarak, havanın çark üzerinden akış doğrultusuna bağlı olarak, aksiyal (eksenel) ve radyal tip olarak sınıflandırılır.

    Aksiyal (eksenel) Tip Fanlar

    Aksiyal tip fanlarda basınç farkı oluşturularak meydana gelen havanın hareketi eksenel yöndedir. Aşağıdaki şekilde çeşitli aksiyal tip fanlar gösterilmiştir. Aksiyal tip fanlar pervane kanatlı tip, silindir kanat tip ve kılavuzlu silindir tip olmak üzere üç kısma ayrılır.

    Aksiyal tip fanlar
    Aksiyal tip fanlar
    1. Pervane kanatlı tip: Alçak, orta ve yüksek basınçlı genel ısıtma, havalandırma ve klima uygulamalarında kullanılırlar.
    2. Silindir kanat tip: Alçak ve orta basınçlı sistemlerde ve kurutma ve boyama kabinlerinin egzozlarında kullanılırlar.
    3. Kılavuzlu silindir tip: Alçak statik basınçlı, büyük hava debileri için kullanılırlar.
    Pervane kanatlıSilindir kanatKılavuzlu sil

    Radyal Tip Fanlar

    Radyal tip fanlarda basınç farkı oluşturularak meydana gelen havanın hareketi eksenel yönde olmayıp santrifuj (merkezkaç) kuvveti doğrultusundadır. Aşağıdaki şekilde çeşitli radyal tip fanlar gösterilmiştir. Radyal tip fanlar radyal (eğimsiz) tip, öne eğimli kanatlı tip, geriye eğimli kanat tip ve aerodinamik kanatlı tip olmak üzere dört kısma ayrılır.

    Radyal Tip Fanlar
    1. Radyal (eğimsiz) tip: Endüstriyel tesislerde malzeme nakli için veya yüksek basınçlı kilma tesislerinde kullanılırlar.
    2. Öne eğimli kanatlı tip: Alçak basınçlı havalandırma sistemlerinde, paket klima cihazları, ev tipi sıcak hava aparayleri ve fanlı serpantinlerde kullanılırlar.
    3. Geriye eğimli kanat tip: Genel havalandırma sistemlerinde kullanılırlar.
    4. Aerodinamik kanatlı tip: Genel havalandıra sistemlerinde, özellikle büyük hava debilerinde kullanılırlar.
    Radyal (eğimsiz) tipÖne eğimli kanatlı tipGeriye eğimli kanat tipAerodinamik kanatlı tip

    Fan Kanunları

    Dinamik olarak benzer olan fanlar için, karakteristik değişkenler arasındaki ilişkileri veren denklemler, fan kanunları olarak adlandırılırlar.

    1. Kanun: Benzer fanların debi oranları, devir oranlarına eşittir.

    2. Kanun: Benzer fanların basınç oranları, devir oranlarının karesine eşittir.

    3. Kanun: Benzer fanların güç oranları, devir oranlarının küpü ile doğru orantılıdır.

    Örnek : Debisi 10300 m3/h, statik basıncı 25 mmSS, devir sayısı 1687 d/dk ve gücü 3.08 BG olan bir fanın yeni debisi 15000 m3/h çıkartılırsa yeni karakteristikleri ne olur?

    bulunur.

    Fan Seçiminde Kullanılan Gerekli Parametreler

    • Mutlak Basınç

    Mutlak basınç iki bileşenden oluşur. Bunlar atmosferik basınç ve etkin (efektif) basınçtır.

    P = Patm + Pe

    Atmosferik basınç (Patm), söz konusu yerin üzerindeki atmosfer kalınlığındaki hava tabakası ağırlığı tarafından oluşturulur (1 Atm=101,325 kPa). Etkin basınç ise, zaten atmosferik basınç etkisinde olan akışkana, bir başka dış kuvvet uygulanarak oluşturulur.

    Bir U borulu manometrenin, içinden geçen gaz akışı olan bir kanala bağlanış şekline göre, kanalda hüküm süren üç değişik basınç okunabilir.

    İçinde akış olan bir kanaldaki statik, dinamik ve toplam basınç

    Pt = Toplam basınç

    Pst = Statik basınç

    Pd = Dinamik basınç

    V = Havanın hızı (m/s)

    rh = Havanın yoğunluğu (1,2 kg/s)

    Basma Yüksekliği

    Bazen basınçların Pa (Pascal) birimi yerine mmSS (milimetre su sütunu) birimi ile verilmesi tercih edilir. Bu durumda, herhangi bir sistemin iki noktası (1 ve 2) arasındaki basınç farkına karşı gelen yüksekliğe basma yüksekliği denir.

    H = Basma yüksekliği (mmSS)

    Psu = Suyun yoğunluğu (998,3 kg/m3)

    g = Yerçekimi ivmesi (9,81 m/s2)

    Fan Gücü ve Verimi

    Bir fanın teorik gücü aşağıdaki bağıntı ile hesaplanır. Hava kaçakları, mil sürtünmesi kayıpları ve akış sürtünmesi dirençleri nedeniyle bir güç kaybı olur ve fan verimi terimi ortaya çıkar.

    N = Q.DPt

    (kW )

    Q    = Havanın hacimsel debisi (m3/s)

    DPt = Fanın giriş ve çıkışı arasındaki toplam basınç farkı (Pa)

    Debi

    Debi, birim zamanda geçen hava miktarıdır.

    Q = V .A   (m3 / s)

    V= Hız (m/s)

    A= Kesit alanı (m2)

    Fan Performans Eğrileri

    Üretici firmalar fan seçiminde kullanılmak üzere, belirli tip boyut ve mil hızı (d/dk) için, fan basıncı, verimi ve gücünün fan debisi ile değişimini gösteren, fan performans eğrilerini kullanıcılara sağlamaktadırlar.

    Fan Seçimi

    Belirli bir hava dağıtım sisteminde fan seçimi yapılması için;

    1. Sistemin tamamen tasarlanmış olması, tüm elemanlarının ve boyutlarının belirlenmiş olması gereklidir.
    2. Hava miktarı (debisi) değerleri tespit edilmelidir.
    3. Kanal, menfez, panjur, damper, hava yıkayıcısı, filtre, ısıtıcı ve soğutucu serpantin gibi kısımlardaki basınç kayıpları toplanarak statik basınç tayin edilmelidir.
    4. Bulunan bu karakteristiklere göre fan seçimi firma katalogundan yapılır.
    Fan Performans Eğrisi ve Tablosu

    Örnek: Şekildeki havalandırma sisteminde difüzörler 500 m3/h debiye sahiptir. Toplam basınç kaybı 9,79 mmSS olduğuna göre fan seçimini yapınız.

    Havalandırma Sistem Elemanları
    Havalandırma Sistemi

    Her bir difüzör 500 m3/h’lik debiye sahip olduğuna göre, fan çıkışındaki E ile tanımlanan kanaldaki debi miktarı;

    9 x 500 = 4500 m3/h

    olur. Fan çıkışındaki bu kanaldan önerilen tablolardan hız seçimi yapılır ve bu belirlenen üç karakteristik ile (debi, hız ve basınç kaybı) firmaların kataloglarından uygun fan seçimi yapılır.

    Fan Kontrolü

    Çoğu havalandırma-iklimlendirme sistemlerinde, fanın bastığı hava miktarı, kısa veya uzun süreli olarak değişir. Hava debisindeki bu değişim aşağıdaki yöntemlerden birisi ile sağlanabilir.

    1. Fan hızını değiştirerek
    2. Fan kanatlarının eğimini değiştirerek (kanal tipi eksenel fanlarda)
    3. Fan girişini, ayarlanabilir ve kontrol edilebilir kanatlarla kısarak
    4. Fan çıkışını ayarlanabilir damperler ile kısarak

    Fan Bakımı

    1. Kayışları kontrol edilir.
    2. Fan yataklarının yağları kontrol edilir. Eksik ise yağlanır.
    3. Fan çarklarındaki toz, kire ve pislikler temizlenir.

    Menfez ve Difüzörler (Anemostat)

    • Menfezler

    Bir havalandırma sisteminin en son unsurudur ve mahal içinde bulunmaktadır. Menfezlerden genel olarak beklenenler şunlardır:

    1. Gerekli hava debisini vermesi
    2. Havanın mahal içinde yayılmasını sağlamak
    3. Rahatsız edici hava akımları oluşturmaması
    4. Havayı doğrudan toplayıcı menfezlere göndermesi
    5. Gürültü oluşturmaması
    6. Mimari tasarımın uygun olması

    Menfezler havanın akış yönüne göre şu şekilde sınıflandırılabilir:

    1. Dağıtıcı Menfezler: Genellikle şartlanmış havayı mahal içine veren menfezlerdir.

    2. Toplayıcı Menfezler: Genellikle mahal havasını veya mahal havasının çok kirli, çok sıcak bir bölümünü mahalden emen menfezlerdir.

    3 .Transfer Menfezleri: Genellikle duvarlara ve kapılara konulan ve havanın artı basınçlı bir mahalden komşu mahale geçmesini sağlayan menfezlerdir.

    4. Lineer Menfezler: İnce ve uzun menfez tiplerine verilen isimdir. Özellikle fan – coil üstlerinde , bilgisayar odalarındaki yükseltilmiş tabanlarda , konferans salonu , bekleme salonu gibi geniş mahallerde havalandırma menfezi olarak , yüzme havuzu kenarlarında ızgara olarak ve daha bir çok amaçla kullanılırlar. Lineer görünüm istenen ortamlar için birçok elemanın birleşmesiyle metrelerce uzunlukta menfez elde edilebilmektedir.

    Havalandırma Sistem Elemanları

    Difizörler (Anemostat)

    Besleme havasını farlı yönlerde ve düzlemlerde dağıtan hava çıkış elemanlarına difüzör denir. Aşağıdaki şekilde sınıflandırılabilir.

    1. Alüminyum Kare Tavan Difüzörleri: Teknik özellikleri bakımından haddelenmiş alüminyum profilden imal edilir. 1, 2, 3 ve 4 yönlü, kare veya dikdörtgen yapılabilir. Dampersiz ve zıt açılır damperli yapılır. Standart imalat, doğal renkte eloksallıdır. İstendiğinde anolok renklendirme, sellüzoik veya sentetik fırın boya yapılmaktadır. Havalandırma Sistem Elemanları

    2. Yuvarlak Tavan Difüzörleri: Yuvarlak tavan difüzörleri çok miktarda hava üflemeye elverişlidir. Havanın en iyi şekilde yayılmasını sağlar. Hava çıkış sesi ve direnci diğer tiplere nazaran daha azdır.

    Havalandırma Sistem Elemanları

    3. Gemi Difüzörleri: Genellikle gemilerde tercih edildiğinden bu adla anılırlar.

    4. Lineer Difüzörler: Yönlendirici kanatlarla, düşey veya yatay hava akışı sağlanabilir. Hava miktarının ayarı, hava akışını doğrultan damperle yapılamaktadır. Çok bölmeli difüzörlerde, her bölüm ayrı olarak ayar edilebilir. İstenildiğinde; yan kapakları ile (montajlı veya ayrı) bir de plenum kutusu ile verilmelidir.

    Menfez ve Difüzör Seçimi

    Havalandırma tekniğinde kullanılan menfez ve difüzörler için bazı önemli terimler vardır.

    Menfezin Hava Atış Uzaklığı ve Düşmesi

    Atış Uzaklığı (Difüzyon yarıçapı): Hava jetinin ortalama hızının belirli bir

    V hızına kadar düştüğü nokta ile menfez arasındaki yatay uzunluktur.

    Düşme: Belirli bir atış uzaklığında, jet merkezi ile menfez yatay ekseni arasındaki düşey uzaklıktır.

    Çıkış Hızı: Jetin menfezden çıkışındaki hava hızıdır.

    Uç Hızı: Jetin ucundaki hava hızı (V=0,15……………… 1,0 m/s)

    Menfez seçimi ve yerleşimi için aşağıdaki yol izlenebilir:

    1. Her hacme üflenecek hava miktarı belirlenir.
    2. Her hacme konulacak menfez sayısı ve tipi belirlenir. Bunun için gerekli hava miktarı, atış için kullanılacak mesafe, düşme mesafesi, yapının karakteristikleri ve mimari yaklaşım gibi faktörler göz önünde tutulur.
    3. Menfezler oda içinde havayı mümkün olduğunca homojen ve düzgün olarak dağıtabilecek bir biçimde yerleştirilir.
    4. Üretici kataloglarından hava miktarı, çıkış hızı, dağıtım biçimi ve ses düzeyi gibi performans bilgilerini kontrol ederek uygun boyutta menfez seçilir.

    Örnek: Bir ortamdaki hava debisi 5000 m3/h ve 10 adet dağıtıcı kullanılacaktır. Menfez boyutlarını seçiniz.

    Çözüm: Her bir menfezde 5000/10=500 m3/h hava debisi düşer. Çizelge 2.1’den buna en yakın değer 510 m3/h debili, 15 ´ 30 cm2’lik bir menfez seçilebilir.

    Örnek: Bir ortamdaki hava debisi 6000 m3/h ve bu ortam için 8 adet yuvarlak anemostat kullanılacaktır. Anemostat boyutlarını seçiniz?

    Çözüm: Bir anemostat için 6000/8=750 m3/h debi bulunur. Çizelge 2.2’den en yakın değer 720 m3/h debi ile çerçeve çapı 500 mm ve hava çıkış hızı 4 m/s olan anemostat seçilir.

    Havalandırma Sistem Elemanları
    Bir Firmaya Ait Toplayıcı Menfez Seçim Tablosu – Havalandırma Sistem Elemanları
    Havalandırma Sistem Elemanları
    Havalandırma Sistem Elemanları
    Bir Firmaya Ait Yuvarlak Anemostat Seçim Tablosu – Havalandırma Sistem Elemanları

    Damper Tipleri

    1. Hacim damperleri
    2. Oransal karışım damperleri
    3. Yüzey ve bay-pas damperleri
    4. Yangın ve duman damperleri
    Havalandırma Sistem Elemanları
    Hacim damperleri
    Havalandırma Sistem Elemanları
    Yüzey ve bay-pas damperleri

    Hava Filtreleri

    Havada bulunan istenmeyen gaz, buhar ya da başka partikülleri ayrıştırmaya yarayan cihaz ya da malzemelere filtre denir. Klima santrallerinde ve havalandırma sistemlerinde dış havadaki partikülleri, toz, toprak ve benzeri istenmeyen cisimleri tutmak, havalandırma cihazları girişlerinde gerekli ayrımları yapmak, besleme havalarındaki virüs ve bakterileri azaltmak amacıyla uygun filtreler kullanılır. Bütün filtreler en ufak bir sızdırmaya izin vermeyecek tarzda imal edilir. İstenilen hava kalitesine bağlı olarak kademeli filtrelendirme sistemi kullanılır.

    Filtreleme

    Klima uygulamalarında hava temizliği, insan sağlığı yönünden olduğu kadar endüstriyel işlemlerin gereği olarak da önemlidir. Bu uygulamalarda genellikle havadaki toz miktarı 0.2 mg/m3 seviyesinde olup en fazla 2 mg /m3 sınırına dayanabilir. Halbuki endüstriyel egzost sistemlerinde, atılan havadaki toz miktarı 200-40 000 mg/m3 gibi yüksek değerlere ulaşır ki bu tür tozların filtrelenmesi buradaki konumuzun dışındadır. Hangi tip filtre kullanılacağının seçimine yardımcı olmak üzere hava   filtrelerinin  verimleri  tespit  edilmiştir.  Diğer  yandan  havada bulunabilecek zerrelerin büyüklüklerine göre sınıflandırılması yapılmıştır. Uygulamanın özelliklerine göre havadaki zerrelerin cinsleri tespit edilip bunların ne seviyede temizlenmesi isteniyorsa ona göre filtre cinsi seçilmelidir. Bir hava filtresinin seçiminde 3 unsur etken olacaktır

    • filtre verimi
    • hava verimi
    • filtrenin ömrü veya tuz tutma kapasitesi

    Bunlardan birincisi, filtre verimi, değişik metotlarla saptanmakta olup aşağıdakiler sırayla en çok kullanılanlardır.

    1. Tutulan toz ağırlığına göre değerlendirme, Belirli oranlarda değişik zerrelerden oluşan tozlu havanın filtreden geçirilmesinde birim zamanda tutulan tozun ağırlığı.
    2. Tozlu ve filtrelenmiş havadan belirli zaman aralıklarında numune

    olarak verim tespiti

    • Toz tutma kapasitesi tespitiyle değerlendirme
    • DOP (DI-Octyyı Phthalate) nüfuz etmesine göre değerlendirme. Daha ziyade yüksek verimli, filtrelerin verimlerinin tespitinde kullanılır.
    • Diğer testler : Sızdırma testi, zerre büyüklüğü verimi testi, muhit şartlarına uygunluk testi gibi testlerdir.

    Hava Filtresi Çeşitleri

    • Elyaflı Tip filtreler

    Yapışkan madde kaplı tip ve kuru tip olmak üzere 2 kısma ayrılır. Yapışkan madde kaplı, elyaflı filtreler levha şeklinde yassı plakalar halinde yapılır ve bu plakalar kaba liflerden seyrek şekilde sıkıştırılarak yapılır. Filtre elyafları yağ ve benzeri bir akıcı madde ile kaplanır ve bu madde tozların lif yüzeyine yapışmasını sağlar. Bu filtrelerde hava geçiş hızı 1.25 ila 3.5 m/san arasında olabilir.Bu filtreler az basınç kaybıyla elyaf cinsi tozlara karşı yüksek verim sağlar. Fakat normal atmosferik hava tozları için çoğunlukla yetersizdir.

    Bu tip filtreler 15 ila 100 mm kalınlıkta (daha çok 25 ila 50 mm) ve 60x 60 cm. boyutlarında yapılır ve genellikle yüksek verimli filtrelerden önce kaba filtreleme maksadıyla kullanılır. Filtre elyafı malzemesi olarak 15 ila 60 mikron çapında cam yünü, hayvan kılı, nebatat elyafları, sentetik elyaflar, metal talaşlı elyaflar, perfore metal levhalar ve folyolar, örgülü tel, açık gözenekli sentetik süngerler, gibi malzemeler kullanılabilir. Bu tip filtrelerin verimleri aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. Havalandırma Sistem Elemanları

    Yapışkan madde kaplı elyaflı tip filtrelerin tertip şekilleri ise; düz levha şeklinde (hava akımına dik) , kıvrıntılı- zik zak şeklinde veya sıklığı gittikçe artan levha şeklinde olabilir. Filtre elyaflarını levha şeklinde tutmak üzere iki yüzeyine tel örgülü muhafaza ile dış kenarlarını içeren metal çerçeve konulan uygulamalar olduğu gibi kıvrımlı veya zik zaklı bir tel kafes üzerine gergin şekilde tespit edilmiş filtre yorganı uygulamaları sık sık görülür. Zik zak veya kıvrımların gayesi filtre yüzeyini artırmak ve böylece hava geçiş hızını düşürmektir.

    Filtre
    kalınlığı
    Tutulan
    tozun ağırlığına
    göre
    Havadan Numune olarak
    (Dust Spot)
    Toz tutma kapasitesine göre
    (mm)%%g/100m3/h hava
    25 mm kadar20-505-1040-82,5
    25 ila 4550-755-1570-210
    45 ila 6560-805-20105-320
    65 ila 10070-8510-25140-450
    Filtre Verimleri

    Kuru tip filtreler de yukarıda bahsedilen yapışkan maddeli filtrelere benzer, yalnız filtre elyafları tozun yapışmasına yardım eden bir madde ile kaplanmamıştır. Filtre malzemesi olarak cam yünü, selüloz lifleri, yün keçe, asbest ve sentetik elyaflar gibi malzemeler kullanılır. Havalandırma Sistem Elemanları

    Havalandırma Sistem Elemanları
    Kuru Tip Elyaflı Filtreler

    Filtre Elemanı Tazelenebilir (Yenilenen) Tip Filtreler

    Bu tip filtreler, filtre elamanı toz ile doldukça hareket ederek toz dolan kısım ötelenip yerine temiz filtre elamanı getirilir. Burada da yapıştırıcı bir madde ile kaplı veya tamamıyla kuru filtre elyafı kullanmak mümkündür.

    Havalandırma Sistem Elemanları
    . Elemanı Devamlı Tazelenir Tip Filtreler

    Elektrostatik Tip Hava Temizleyiciler

    Elektrostatik tip hava temizleyiciler, toz ve benzeri zerreleri tutmak için elektrostatik yükle hızlandırma prensibine göre çalışırlar, fakat endüstriyel (baca vs tozlarını tutmak için kullanılan) elektrostatik filtrelere nazaran daha düşük voltajla çalışırlar. Ticari maksatla imal edilen elektrostatik hava temizleyicilerin üç tipi ayırt edilebilir.

    İyonize Plakalı tip

    Aşağıdaki şemada çalışma prensibi gösterilmiş olan bu tip elektrostatik hava temizleyicilerde 13.000 voltluk bir doğru akım gerilimi ile toz iyonizasyon alanı meydana getirilip plakalar arasında da 6000 volt gerilim muhafaza edilmek suretiyle tozların plakalar tarafından tutulması sağlanır. Toplanan tozların belirli peryotlarla buralardan alınması gereklidir. Havalandırma Sistem Elemanları

    Filtre Elamanı Yüklenmiş İyonize Olmayan Tip

    Bu tip hava temizleyiciler, kuru filtre ile elektrostatik temizleyicilerin karakteristiklerini birleştirmektedir. Bir di-elektrik filtre elamanının kuru tip filtrelerde olduğu gibi levha şeklinde tertip edilmesiyle sağlanır.

    Bu tip bir hava temizleyicide filtre temiz iken ortalama hava direnci;

    1.25 m/s hava geçiş hızında 2,5 mmSS civarındadır. Fakat toz toplandıkça hava direnci hızla artar ve bu takdirde filtrenin değiştirilmesi gerekir.

    Havadaki nemin filtre di-elektrik özelliklerine etkisi ise; izafi nem %70 seviyesini aştığında bu değer iki kat artar.

    Filtre Elamanı Yüklenmiş İyonize Tip :

    Bu tip temizleyiciler yukarıdaki iki tip filtrenin etkilerini birleştirmektedir. Toz zerreleri korona neşredici tip iyonlaştırıcılarda yüklendikten sonra filtre elamanı yüklenmiş bir filtre perdesine tutulur. Bu surette iyonize olmayan tip temizleyicilere nispetle daha yüksek bir verim sağlanır. Bu tip temizleyicilerin toz yüklemesi ile filtre perdesinin toz tutma dengesi iyi dizayn edilmese ve yüklenmiş toz zerreleri filtre perdesini aşıp klima hacmine girerse, bilhassa duvarlarda toplanarak tozlu yüzeyler meydana getirir. Havalandırma Sistem Elemanları

    Havalandırma Sistem Elemanları
    Elektrostatik Filtrenin Çalışma Prensibi

    Filtre Seçimi

    Havalandırma Sistem Elemanları, Bir hava filtresinin seçiminde, temizlenmiş havanın karakteristikleri, kirli havadaki toz ve yabancı maddelerin cins ve miktarı, havadan alınan toz vs. maddelerin filtreden alınan uzaklaştırılma şekli gibi etkenler ve ölçüler rol oynayacaktır. Diğer önemli olan hususlar şunlardır:

    1. Filtre edilecek havanın debisine göre yeterli filtre boyutları kullanılmalıdır.
    2. Filtre tipi çalışma şartlarına uygun olmalıdır. Gelen havadaki toz cins ve miktarı, temizlenmiş havadaki müsaade edilebilir toz ve diğer maddelerin maksimum sınırı, yükleme durumu (hafif, orta, ağır gibi), müsaade edilebilir hava basınç düşümü, çalışma sıcaklık seviyeleri, bakım-servis imkanları gibi.
    3. Kullanıldığı özel uygulama için seçilen filtre tipi en ekonomik filtre olmalıdır.

    Merkezi hava sistemleri için aşağıdaki hususlar önerilmektedir.

    1. Filtreye hava kanalı bağlantısı hafif değişimlerle yapılmalı ve hava filtre yüzeyine eşit şekilde dağılmalıdır.
    2. Filtrenin ön ve arka tarafında servis-bakım-tamir için yeterli mesafe bırakılmalıdır.
    3. Filtreye ulaşmak için kontrol kapak veya kapısı bırakılmalıdır.
    4. Temiz hava tarafındaki ekler hava sızdırmaz şekilde olmalıdır. Filtre parçalarının ek yerleri daha sızdırmaz olmalıdır. Bilhassa yüksek verimli filtrelerde bu husus çok önemlidir. Kirli dış havanın içteki havaya karışması önlenmelidir.
    5. Dış hava emiş ağızlarına yakın olan filtrelerde iyi dizayn edilmiş panjurlar( tel kafesli) kullanılmalıdır.
    6. Elektrostatik hava temizleyicilerde yüksek voltajın kaybolduğunu veya kısa devreyi gösteren bir alarm veya gösterici tertibat bulunmalıdır.
  • Filtre-Kurutucu (Drayer) Seçimi

    Filtre-Kurutucu (Drayer) Seçimi

    Drayer
    Ev tipi soğutucu Drayeri

    Filtre Kurutucuların rutubet emme kapasiteleri, kurutucu iç hacmi ile değişir. Soğutma cihazlarının montajında kullanılan filtre kurutucular motor güçlerine göre Danfoss firması tarafından aşağıda ki Tablo’ da verilmiştir.

    Filtre kurutucular ( drayer ) sisteme bağlanıncaya kadar uçları açılmamalıdır. Şayet kurutucu yeni olup da uçları uzun süre açık kalmışsa 12 saat bir zaman için 120 C’ lik vantilasyonlu fırınlarda kurutulur. Fırından çıktıktan sonra iki ucu da kapatılarak soğumaya terk edilir. Soğuduktan sonra, giriş tarafında bir miktar freon geçirilerek iç kısmında kalmış olan hava dışarı atılır ve her iki tarafın kör tapaları iyice sıkılarak saklanır.

    Motor Gucu
    HP
    Kapasite
    Kcal/h
    Kurutucu Hacmi
    Cm3
    Kurutucu Ölçüsü
    Uzunluk x O çap
    1/8
    1/6
    1/4
    1/3
    1/2
    1
    1 1/2
    3
    5
    250
    325
    500
    650
    1000
    2000
    3000
    6000
    10000
    17
    34
    50
    67
    100
    200
    300
    500
    800
    107*20
    110*25
    125*25
    124*38
    150*38
    230*50
    280*50
    400*50
    320*65